SEÇİMİN KİLİT PARTİLERİ
Netleşen ittifaklarda seçimin kaderini kimler belirleyecek?
14 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Siyasetçiler de seçmenler de bir hayli atak.
Siyasetçiler kimden nasıl oy alabilirizin hesabını yaparken, seçmen de kime oy verelim diye düşünüyor.
Cumhurbaşkanı adayları netleşti. YSK, 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde Cumhur İttifak’ının adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile 100 bin imza toplayan Memleket Partisi adayı Muharrem İnce ve ATAK İttifakı adayı Sinan Oğan’ın adaylığını açıkladı.
Parlamento seçimleri için de ittifaklara katılan partiler belirlendi. Cumhur İttifak’ında AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR yer alırken; Millet İttifakı’nda Cumhuriyet Halk Partisi, Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi, Demokrat Partisi ve İYİ Parti yer aldı.
Öte yandan herhangi bir ittifak içerisinde yer almadığı halde seçime girme yeterliliğine sahip partiler…
İttifaklar netleşince bir yönüyle de seçmenin kararları da netleşmeye doğru hızla ilerliyor. Tercihler belirginleşiyor. Yani oyların rengi netleşiyor.
Partilerin tabanları kendi partisini desteklerse de Türkiye’de yüzde 20’ye varan bir seçmen kitlesi partiler arası geçişkenlik yapacak potansiyelin olduğu unutulmamalıdır.
Bu geçişkenliğe sahip seçmen kitlesinin, seçimleri ciddi anlamda etkileyeceği aşikardır. Peki bu seçmen kitlesi kime oy verecek?
Bu geçişkenliğe sahip seçmen kitlesi, partilerin veya ittifakların atacağı adımlar, vereceği ayağı yere basan vaatler, sahada ki söylem ve eylemlere göre pozisyon alacak.
Kendilerini tatmin edeceğine inandıkları parti veya ittifakların adaylarını destekleyecekler. Hem ittifaklar hem de Cumhurbaşkanı adayları netleştiğinden dolayı partiler ve ittifaklar bu oy geçişkenliğine sahip seçmeni ikna etmenin hesabını yapıyor.
Hem ittifak dışında kalan ve seçime girecek partilerin hangi ittifaka nasıl bir destek sağlayacağı ile ittifaklara dahil olan partilerin bulundukları ittifaklara nasıl bir katkı sunacağına dikkat çekmeden gecemeyiz.
Haftalardır gerek sosyal medyada gerek yazılı ve gerekse de görsel medyada en çok tartışılan partiler HÜDA PAR ve HDP oldu.
Mevcut Cumhurbaşkanı adaylarına ilk destek açıklamasını HÜDA PAR yapmıştı. HÜDA PAR, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a desteğini açıklamasının ardından bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu.
Muhalefet cephesi HÜDA PAR’a yönelik çok ciddi iddialar ortaya attılar.
Destek verdiği cenah ise, söylenenlerin tamamen iftira olduğunu belirttiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, HÜDA PAR’a yönelik atılan iftiraların kabul edilemez olduğu açıklamasında bulundular.
Bu açıklamalar bile saldırıyı durduramadı ve hala devam ediyor. HÜDA PAR’ın, dengede olan bir seçimin dengesini değiştirebilecek ağırlıkta olduğundan dolayı bu kadar yoğun bir saldırıya uğradığının kanaatindeyim.
Diğer gündem de olan parti HDP ise, Millet İttifak’ı adayı Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını açıkladılar.
Bu doğrudan söylenmezse bile tabana Kılıçdaroğlu’na destek mesajını verdiler. HDP tabanı bu mesajı aldı. Tabanda bir kırılma oluştu. Bu desteği onaylayan seçmen olduğu gibi, sistemin kurucusu olan CHP’ye oy vermek istemeyen HDP tabanındaki Kürt muhafazakar seçmenin, Erdoğan’ı destekleyeceği öngörülüyor.
BİR CEVAP YAZ